30 Haziran 2008 Pazartesi

Ömer Güner’in “Düşler ve Düşünceler”i

M.NİHAT MALKOÇ

Trabzon’un en köklü ve donanımlı gazeteci ve yazarlarından biridir Ömer Güner… Güner’in Trabzon basın tarihindeki yeri ve önemi herkes tarafından takdir edilir. 1925 yılında Trabzon’da doğan Güner, 83 yıldan beri Trabzon’un meselelerine tercümanlık ediyor. 1976 yılından beri emekli hayatı yaşayan Güner, hiçbir zaman dünyadan elini ayağını çekmemiştir; daima hayatın içinde olmuştur. Trabzon’un son yarım yüzyılını onun kaleminden okuduk. Gazeteciliğe 1961 yılında Trabzon’da yayımlanan “Ses” gazetesinde başlayan Ömer Güner, 1962’den sonra aralıksız olarak Cumhuriyet gazetesinin Trabzon muhabirliğini yaptı. Bu görevinin yanında Trabzon’da yayınlanan pek çok dergi ve gazetede kalem oynattı. Uzun zamandan beri hasta olmasına rağmen Karadeniz gazetesindeki yazılarına devam etmektedir.

Trabzon basınının kıdemlilerinden olan Ömer Güner iki dönem Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapmıştır. Bu arada Basın Konseyi temsilciliğinde de bulunmuştur. Kendisi sarı basın kartı sahibidir. Trabzon basınına hizmetlerinden dolayı Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Özel Ödülüne layık görülmüştür. Onun yazdığı yazıların bir kısmı gazetelerin nisyan bulutları arasından kurtarılıp kitap haline getirilmiştir. İlk kitabı “Gök Renginde Trabzon”, ikinci kitabı “Düşler ve Düşünceler” bu tarz eserleri arasında sayılır.

Trabzon’un usta gazetecilerinden Ömer Güner’in “Düşler ve Düşünceler” adlı kitabını okudum geçenlerde. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Yayınları arasında Haziran 1997’de yayınlanan bu değerli kitabı Ahmet Özer basıma hazırlamıştır. 240 sayfadan meydana gelen bu kitap “Düşler” , “Düşünceler” adları altında iki ana bölüme ayrılmıştır. Kitabın “Düşler” kısmında “Trabzon’dan Sydney’e Bir Uzun Serüven”, “Basında Trabzon Esintisi” adlarıyla iki ana başlık açılmıştır. Bu ilk bölümde özellikle Ümran Baran’la ilgili bilgi ve hatıralara yer veriliyor, mektuplardan alıntılar sergileniyor. Bu mektuplar bir anlamda geçmişe şahitlik ediyor. “Basında Trabzon Esintisi” adlı alt bölümde Trabzon kökenli basın ve kültür adamlarından Cemal Rıza Osmanpaşaoğlu, Ömer Akbulut, Şevket Çulha, Muzaffer Korlu, Arslan Pulathaneli, Ahmet Selim Teymür, Kemal Aydar, Ömer Turan Eyüboğlu, İbrahim Örs, Ziyad Nemli, Örsan Öymen gibi köşe taşı isimlere dair bilgi ve anılara yer veriliyor.

Ömer Güner’in “Düşler ve Düşünceler” adlı eserinin ikinci bölümü “Düşünceler”e ayrılmış. Bu ana bölüm “Kent ve İnsan”, “Trabzon: Bitmeyen Sevda”, “Oy Yaylalar Yaylalar”, “Aydın Olmanın Anlamı”, “Yaşayıp Giderken” adlı alt bölümlere ayrılmıştır. “Kent ve İnsan”da İdil Biret’ten Şinasi Özdenoğlu’ya, Temel Şükrü Doğru’dan Faik Ahmet Barutçu’ya, Ahmet Şener’den Haluk Ongan’a, Gündoğdu Sanımer’den Ahmet Özer’e kadar çeşitli simalar hatıraların ışığında gözler önüne seriliyor. Böylece tarihe tanıklık ediliyor. İkinci alt bölüm olan “Trabzon: Bitmeyen Sevda” da Trabzon’a ve bu şehrin kurumlarına dair görüşlere yer veriliyor. “Oy Yaylalar Yaylalar” adlı kısımda Trabzon’un yaylalarının eşsiz güzellikleri ve yayla şenlikleri konu ediniliyor. “Aydın Olmanın Anlamı” adını taşıyan kısımda Atatürk ve eğitim konuları irdeleniyor, çıkarımlarda bulunuluyor. Kitabın “Yaşayıp Giderken “ adını taşıyan son kısmında Güner’in Batum, İstanbul ve Ankara gezilerine dair intibalara yer veriliyor. Trabzon’un değerleri ve değerlileri kitapta vitrine çıkarılıyor.

Bu kitapta Trabzon’un dünüyle bugünü arasında köprü kuruluyor. İyi ki gazete köşelerindeki bu kıymetli yazılar iki kapak arasına alınmış, unutulmaktan kurtarılmıştır. Bu yazılar geçmişten bugüne Trabzon’da kendi çapında çalışan kültür ve sanat adamlarına ve yaşanmış hadiselere ışık tutuyor. Böyle kitapların ulusal değeri tartışılsa da yerel değeri tartışılamaz. Yerel düzeyde değer ifade eden bu tarz kitapları çok önemsiyorum.

Ömer Güner uzun yıllardan beri bu şehrin kültürüne, sanatına, birbirinden kıymetli portrelerine ayna tutuyor. Trabzon’u çok seven ve ömrünu bu şehirde geçiren Ömer Güner’in güçlü kaleminden bu şehrin hayatını okumak herkese doyumsuz hazlar verecektir. O, gazetecilikteki ilk günkü heyecanını devam ettirmektedir. Kendisine Allah’tan şifa diliyorum.

Hiç yorum yok: