6 Nisan 2008 Pazar

1869–1928 Yılları Arası Trabzon Basını

M.NİHAT MALKOÇ

Geçenlerde(05 Nisan 2008 Cumartesi günü) Trabzon Sanatevi’nde Türkiye Yazarlar Birliği Trabzon Şubesi tarafından “1869–1928 Yılları Arası Trabzon Basını” konulu bir sohbet sunum gerçekleştirildi. Sohbet sunumu, Ankara’da ikamet eden değerli hemşehrimiz araştırmacı-yazar Hüseyin Albayrak yaptı. Az sayıda dinleyicinin katıldığı programa Trabzon milletvekillerinden Cevdet Erdöl ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak da iştirak etti. Değerli araştırmacı-yazar Hüseyin Albayrak, sunum eşliğinde “1869–1928 Yılları Arası Trabzon Basını” ile ilgili olarak şu değerli bilgileri verdi dinleyenlerine:

“Trabzon’da basın hayatı bu şehre ilk matbaanın kurulmasıyla 1865’te başlar. Anadolu’da ilk matbaa Trabzon’da, ikinci matbaa ise Erzurum’da kurulmuştur. Trabzon’da kurulan bu ilk matbaa “Vilayet Matbaası” adını taşıyordu. Öte yandan Anadolu’daki ilk gazete Erzurum’da, ikinci gazete ise Trabzon’da çıkarılmıştır. “Trabzon Gazetesi” bu şehirde çıkan ilk gazetedir. Bu gazetenin bütün sayıları elimizde yoktur. Bu gazete iki yaprak(dört sayfa) idi. Bu gazetede daha çok resmi ilanlar, haberler, şiirler ve yazılar yayınlanmaktaydı.

Eskiden “şehir yıllıkları” anlamına gelen “Salname”ler neşrediliyordu. Trabzon’da ilk Salname 1869 yılında yayınlanmaya başlandı. Bu salnamelerin yayını 1904 yılına kadar devam etti. Bu salnameler Trabzon’daki Vilayet Matbaası’nda basılıyordu. Bu yıllar arasında 22 tane “Salname” yayınlanmıştır. Bunlar Trabzon Vakfı öncülüğünde günümüz Türkçesi’ne çevrilerek tekrar yayınlanıyor. Şimdiye kadar 18’i çevrilip yayınlanmış bulunmaktadır.

“Trabzon” gazetesinden sonra bu şehirde uzun süre gazete çıkmadı. 1885 yılında “Saadet” adlı bir gazete çıkarılmıştır. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla Trabzon’da yeni gazeteler çıkmaya başladı. Bunlardan biri “Feyz” gazetesidir. “Meşveret” gazetesi de o dönemde çıkarılmıştır. Türkiye’de bir ilçede çıkan ilk gazete, bir zamanlar Akçaabat’ta yayın yapan Pulathane’dir. Trabzon’da çıkan bir diğer gazete Bahr-ı Siyah’tır. Bu gazete bir Rum tarafından çıkarılmıştır. “Haber Anası” 1909’da Tevfik Yunusoğlu tarafından çıkarılan bir mizah gazetesidir. “Kehkeşan” bu şehirde çıkan, 15 günlük arayla yayın yapan bir dergiydi. “İkbal” gazetesi Osman Nuri Eyüboğlu tarafından 1909’dan 1948’e kadar devam ettirilmiştir. “Lazım, Şebab, Tasvir, İnkılâp” yine bu dönemlerde çıkan kısa ömürlü gazetelerdir. “Enval-ı Vicdan” ise edebî bir dergidir. “Hekim” dergisi ise Anadolu’da çıkan, alanındaki ikinci dergidir. İlki İzmir’de çıkarılmıştır. O dönemlerde “Tarık” gazetesi de çıkarılmıştır. Yine bu şehirde o dönemlerde “Afacan” adlı bir mizah dergisi de yayın yapmıştır.

Bu yıllarda Trabzon, basın açısından Anadolu’nun öncüsü konumundadır. Bu dönemde Trabzon’da 21 farklı yayın çıkmıştır. Hiçbir Anadolu şehrinde bu yayın zenginliğini bulamayız. 1916’da, işgal yıllarında Vilayet Matbaası ve Trabzon gazetesi Rumların eline geçmiştir. İşgal yıllarında yayın yapılamamıştır. Milli Mücadele döneminde Anadolu’nun birçok şehrinde Milli Mücadeleyi destekleyen ve desteklemeyen gazete ve dergiler çıkmıştır. Millî Mücadele yıllarında Karadeniz bölgesinde 56 yayın çıkmıştır. O yıllarda Trabzon’da 11 gazete, 12 mecmua yayınlandı. Millî Mücadele yıllarında Yeşilyurt, Selamet gazeteleri yayın yapmıştır. O yıllarda yayın yapan en önemli gazete Faik Ahmet Barutçu tarafından çıkarılan “İstikbal” gazetesidir. Bu gazete önceleri bir Rum matbaasında çıkarılsa da daha sonra kendi matbaalarını kurmuşlardır. Bu gazetede Faik Ahmet Barutçu başyazılarıyla Millî Mücadele’yi desteklemiştir. Yine “Fecir” gazetesi Hayri Eyüboğlu tarafından çıkarılmıştır. 1922’de “Güzel Trabzon” gazetesi Ali Becil tarafından İstikbal gazetesine rakip olarak çıkarılmıştır. “Hak” gazetesi de bu zamanda yayınlanan bir başka gazetedir. Trabzon’da mizah alanında çıkan gazetelerin en önemlisi “Kahkaha” gazetesidir. Bu, mevcut düzene karşı bir gazeteydi.

Günümüzde bu gazetelerin arşivlerinin çoğu yağmalanmıştır. Ancak belli başlı gazetelerin arşivlerine ulaşabiliyoruz. Bazı gazetelerin nüshaları şuursuz insanların elinde kalmış, bunlar fırıncılara ekmek sarmada kullanmak için hurda kâğıt niyetine satılmıştır.

Trabzon aslında kültür, sanat ve edebiyat açısından ikinci İstanbul hükmünde mühim bir şehirdir. Daha doğrusu geçmişte böyleydi. Günümüzde, geçmişte yaşanan yoğun kültür, sanat ve edebiyat faaliyetleri yaşanmıyor bu şehirde. Ferdi gayretlerle bu işler olmuyor. Her şeyden önemlisi bu tarz çalışmalara ilgi duyulmuyor. Sanat çalışmaları halkın ilgisini çekmiyor. Gerçi bu sadece Trabzon’un meselesi değildir. Fakat Trabzon geçmişten aldığı hızla diğer Anadolu kentlerinden bir adım önde olmalıydı. Fakat aksine bugün bir kısım Anadolu şehrinin bir veya birkaç adım gerisindedir. Asıl acı verici husus da aslında budur.

Bu şehirde çıkan gazetelerin sayfalarının yüzde ellisinin Trabzonspor’a ayrılması bugünkü yozlaşmanın ve sığlığın boyutlarını göstermesi açısından dikkate değerdir. Demek ki bu şehir halkı kültür, sanat ve edebiyattan çok; top peşinde koşuyor. Daha doğrusu bazı çevreler, halkı bu yöne kanalize etmek istiyor. Oysa Trabzon’un arkasında parlak bir kültür, sanat ve edebiyat mazisi var. Değerli araştırmacı-yazar Hüseyin Albayrak bu alanlardan biri olan Trabzon basınıyla ilgili çarpıcı görüş ve açıklamalarda bulunuyor. Onun geçen hafta yaptığı Trabzon Basını’yla ilgili sunum ve değerlendirmelerine önceki yazıda kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. Trabzon’un tarihî süreçteki basınını çok iyi bilen Albayrak, 1869–1928 Trabzon basınıyla ilgili değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürüyor:

“İşgal yıllarından sonra gerçekleştirilen Millî Mücadele’ye basın da destek olmuştur. Milli Mücadele yıllarında çıkarılan bir başka gazete de “Zafer” gazetesidir. Bu gazetenin sahibi Kemal Hatipoğlu’ydu. “Kaygu” yine o dönemlerde çıkarılan bir dergidir. “İğne “ de bir mizah dergisi olarak çıkarılmıştır. “Genç Anadolu” ise 10 sayı kadar çıkarılabilmiştir. 1922’de ise “Düşünceler Mecmuası” çıkmıştır. Bu; fikri, edebî bir mecmuadır. Çıkarılmakta olan bir başka yayın olan “Yeni Mektep” öğretmenlerin kalem oynattığı bir eğitim dergisiydi. 1923 yılında “Tilki” mecmuası çıkarıldı. “Alev” dergisi ise 1923’te çıkmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Trabzon’da çıkan ilk gazete “Yeniyol” gazetesidir. Bu yayın organı 1960’tan sonra haftalık olarak çıkmaya başlamıştır. 1928’de “Zühal” gazetesi Cemal Rıza Eyüboğlu tarafından çıkarılmıştır. Aynı kişi “Genç Fikirler” mecmuasını çıkarmıştır. “Deve Kuşu” da Cemal Rıza tarafından çıkarılan bir mizah gazetesidir. “Mizah gazetelerinden olan “Kahkaha” sol yayınlar yaptığı için kapatılmıştır. O gazete kapanınca onu çıkaranlar ellerindeki malzemelerle bir sayılık “Mihrak” gazetesini yayına vermişlerdir. “Tekâmül”, “Diken” ve “Sivrisinek” 1925’te çıkarılmış yayınlardır. “Sivrisinek” Baba Salim Öğütçen tarafından yayınlanmıştır. Türkiye genelinde değişik şubeler tarafından yayınlanan “Muallimler Birliği” dergisi de Trabzon şubesince çıkarılan bir başka yayındır.

“Çalıkuşu” adlı kadın dergisini Trabzon’da çıkaran Şefika Münir adlı bir kadındır. Yine o dönemlerde çıkan “Piyasa” gazetesi iktisadî bir yayın organıdır. “Özdilek” ise ağırlıklı olarak edebiyat çerçevesinde yayın yapan edebî bir dergidir. 1928’de çıkan yayınlardan biri de Necmiati’dir. “İktisat” gazetesi de bu dönemde çıkmıştır. “Güzel Pulathane” gazetesinin yayını harf inkılâbı yıllarına rastlar. Onun için bu gazetenin bir bölümü eski yazıyla, bir bölümü Latin kökenli Türk alfabesiyledir. Bu, geçiş dönemindeki enteresan bir uygulamadır.”

Kıymetli araştırmacı-yazar Hüseyin Albayrak, Trabzon’la ilgili birbirinden güzel çalışmalara imza atıyor. Ankara’da oturan ve günlerinin önemli bir kısmını kitapların peşinde, kütüphanelerde, arşivlerde geçiren bu değerli yazarımıza minnet borcumuzu öyle kolay ödeyemeyiz. Fakat o bizden fazla bir şey istemiyor. Öncelikli olarak bu çeşit eserlerin okunmasını, kütüphanelerde bulundurulmasını istiyor. Daima gençlere önayak oluyor.

Günümüzde yerel konularda hazırlanan kitapların yayın masraflarını yayıncılar üstlenmek istemiyor। Çünkü bu tarz kitaplar fazla satılmıyor. Sadece meraklılar tarafından okunuyor, kütüphanelerde bulunduruluyor. Bu alanlarda çalışan araştırmacı yazarlar sivil toplum kuruluşlarına, belediyelere, valiliklere ve bir kısım zengin kişilere ricada bulunarak eserinin yayınlanmasını sağlamaya çalışıyorlar. Aslında bu çeşit eserlerin kaliteli bir biçimde basılması için yerel kültür fonları oluşturulmalıdır. O fonlarda biriken kaynaklarla eserler itinayla basılmalıdır. Böylelikle bu sahada çalışanlar teşvik edilmiş olur. Bu bir çözümdür.

Hiç yorum yok: