18 Mayıs 2009 Pazartesi

Günümüzde Öğrenciler ve Şiir

M.NİHAT MALKOÇ

Gençlik boş bırakılmaya gelmez bir kesimdir. Onların bütün zamanlarını faydalı iş ve uğraşlarla doldurmalıyız. Zira gençliği bekleyen büyük tehlikeler vardır. Bazı şer mihraklar gençlik üzerinden toplumu yıkıp tahrip etmek için fırsat kolluyor. Onlara imkân vermemeliyiz. Gençliği tehdit eden mihraklarla mücadele ederek yarınlarımızı aydınlığa çıkarmalıyız. Yarınlar da ancak vatansever bir genç modeli yetiştirmekle aydınlığa çıkar.

Gençlik ‘moda’ diye adlandırılan, birilerinin çizdiği yolda gidiyor ve lüzumsuz işlerle uğraşıyor. Gençliği bu amaçsız ve anlamsız işlerden kurtarıp spora, sanata ve edebiyata yönlendirmeliyiz. Zira spor bedeni diri ve güçlü tutar; hakikatten ilham alan sanat ise, ruhları besler. Sanatla uğraşan ve kültürel birikimi olan aydınlanmış bir gençlik, yarınlarımız için güven demektir. Gençlerin sanatın her dalını sevmesini ve onlarla uğraşmasını sağlamalıyız.

Zamanımızda öğrenciler arasında şiire olan ilgi son derece düşüktür. Çünkü şiir ciddi bir sanat dalıdır ve belli bir seviye gerektirir. Günümüzde öğrenciler şiire ilgi duymuyorlar. Okumayı ciddiye alan çalışkan öğrenciler gece gündüz demeden üniversite sınavlarına hazırlanıyorlar. Onların başını kaldıracak ve kaşıyacak zamanları yok dersek yeridir. Aklı fikri üniversite sınavında olan bir öğrencinin şiirle ciddi olarak ilgilenmesi ne kadar mümkündür? Aslında şiir insanı rahatlatır, dinlendirir. Ders çalışmaktan çok bunaldığınız bir zamanda elinize bir şiir kitabı alıp rahatlayabilirsiniz. Fakat öğrenciler bunu pek yapmıyor. Genellikle şiire, hikâyeye ve romana zaman ayırma hususunda cimri davranıyorlar. Oysa çok çalışan bir insanın zihni belli bir zaman sonra yorulur. İşte o esnada okuyacağı bir şiirle, hikâye veya romanla pekâlâ dinlenebilir. Bu, onların iç dünyalarını da genişletir ve rahatlatır. Bu psikolojik rahatlama yönteminin farkında olanlar olsa da, sayıları çok azdır. Onlara şiirin güzelliğini fark ettirmeliyiz. Zaman zaman ders dışı okumalarla rahatlamalarını sağlamalıyız.

Öte yandan okumayı ciddiye almayan, öğrenciliği sadece okula gidip gelme olarak görenler, zaten kitap okumazlar. Onlar vizyona yeni giren filmleri, bin bir çeşit bilgisayar oyunlarını takip ederler. Onlar internet kafelerde zaman öldürürler, kalabalık caddelerde volta atarlar. Her taşın altından onlar çıkarlar. Onlara şiiri ve kitap okumayı sevdirmek zordur. Aslında onların içerisinde de duygu yoğunluğu olanlar çoktur. Ancak planlı ve düzenli bir çalışmayla bu yoğunluk söze ve yazıya dökülebilir. Gençleri bu yöne yönlendirmek hiç de kolay değil. Fakat bence her şeye rağmen onları güzel sanatlara ve şiire yönlendirmeliyiz.

Okullarda şiiri sevdirmek için şiir yazma ve okuma yarışmaları düzenlenebilir. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı değişik zamanlarda şiir ve kompozisyon yarışmaları düzenliyor. Fakat bu yarışmalara ilgi bir hayli düşük oluyor. Bunda öğrencilerin ilgisizliğinin yanında düzenlenen yarışmaların da iş savma kabilinden, adet yerini bulsun diye yapılması önemli bir etkendir. Yetkililer öğrencilerin ilgisini çekecek konularda şiir ve kompozisyon yarışmaları düzenlemelidir. Bu yarışmalarda öğrencinin yazma iştahını kabartacak miktarda ödüller verilmelidir. Örneğin vergi hakkında, verem hakkında şiir yarışmaları düzenleniyor hemen her yıl… Bu konularda derinliği olan şiirler yazılamaz; ancak kompozisyon yazılabilir. Fakat neticede kaliteli eserler çıkmayacağı bilinse de düzenleniyor. Daha ciddi yapılmalı bu işler…

Bence her okulun bir peryotik yayın organı(dergi, gazete) olmalıdır. Öğrenciler bu yayın organını bir yazı atölyesine çevirmelidir. Bizler okullarımızda duvar gazeteleri hazırlıyoruz sürekli… Bu gazetelerde belli şairleri, yazarları, belirli gün ve haftaları işliyoruz. Okul içinde şiir ve kompozisyon yazma, şiir okuma yarışmaları düzenliyoruz. Ders yoğunluğu içerisinde bunlara yeterince ilgi olması beklenemez zaten. Bir kere hafta içi öğrencinin her saati dolu, akşamleyin servis gelip öğrencileri alıyor, hafta sonu herkesin okul kursu veya dershanesi var. Öğrenciyle özel olarak çalışılacak, güzel sanatlara, şiire yoğunlaşacak zaman kalmıyor. Öğrenciler yarış atına döndürülmüş, başarı sadece derslerle ve sınavlarla ölçülüyor. Durum böyle olunca şiir rafa kaldırılıyor. Şiiri raftan indirip hayatın merkezine almalıyız.

Hiç yorum yok: