6 Ocak 2009 Salı

Trabzon'dan Yükselen Ses: "Kahrolsun İsrail

M.NİHAT MALKOÇ

Dünyanın gözü önünde, güpegündüz, aşikâr bir şekilde bir insanlık dramı, bir vahşet ve bir soykırım hadisesi yaşanıyor. Televizyonlardaki görüntüler içimizi acıtıyor, yüreğimizi dağlıyor. Oysa haram aylardayız. Bilindiği gibi Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayları İslam inancında haram aylar kabul edilir. Bu aylarda savaş yapılmaz. Bu aylar hürmete layık, kutsal aylardır. Bakara Suresi’nin 217. ayetinde bu durumla ilgili çarpıcı sözler söylenir: “Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar. De ki: ‘Onda savaşmak büyük (bir günahtır). Ancak Allah katında, Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i Haram’a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük (bir günahtır). Fitne, katilden beterdir. Eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kâfir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır.

İslam’da haram aylara dair hüküm ve durum bu iken gelin görün ki mübarek Muharrem ayında Filistin’de her gün birbirinden vahşi cinayetler işleniyor. Çocukların, kadınların ve yaşlıların kanı akıtılıyor. Bombalar gökleri ateş topuna çeviriyor. İsrail vahşette sınır tanımıyor. Dünya kısık bir sesle ‘dur’ dese de onlar sabah akşam masumlara vuruyor. Çünkü İsrail’in gerçek yüzü budur. Onlar tabir caizse yaşlı dünyamızın zulüm abideleridir. Arkalarında ağabeyleri ABD var. Fakat Allah’ın izniyle İsrail de, ABD de gayya çukurlarında debelenerek yok olup gideceklerdir. İşte o zaman mazlumlar ve bütün insanlık rahat bir nefes alacak. Zira ‘Zulm ile abat olanın akıbeti berbat olur.’ Bu acı sonu onlar da tadacaktır.

Türkiye, topyekûn Filistin’in yanında… Güzel ülkemde yürekler Filistinliler için atıyor. Fakat her zaman, her yerde çıkabilen, satılmış çatlak sesler de çıkıyor ne yazık ki!... Onlara göre bu savaşın asıl suçlusu Hamas’mış… Ateşkesi bozmuşlar!... Neyin ateşkesi Allah aşkına!... Sözde ateşkes zamanlarında Filistin’e ambargo uygulanmadı mı? İsrail sözde ateşkesi yüzlerce kez delmedi mi? Gazzelileri aç ve bîilaç bırakmadı mı? Filistinli insanların duyguları, düşünceleri ve hayatları topyekûn ablukaya alınmadı mı? Gazze’yi ve bütün Filistin’i gözetim altında tutup bir açık hapishaneye çevirmediler mi? Bu kadar taciz ve baskı karşısında nefsi müdafaa yapmak suç mudur sizce? Siz kimin sesisiniz? Utanmasanız İsrail’i insan hakları havarisi seçip Filistinlileri insan hakları suçlusu ilan edeceksiniz. Ayıp, ayıp!...

Bu arada sözde hayvan hakları için ayağa kalkan dernekler, birkaç hayvan öldürüldü diye avazları çıktığı kadar bağıranlar, Filistin’de Müslümanlar, İsrail kasaplarınca hunharca öldürülürken, doğranırken niçin avazları çıktığı kadar bağırmıyorlar? Orda ölen insanlar hayvanlardan daha değersiz mi? Siz kimin sözcülerisiniz? Yoksa kalpleriniz mi mühürlenmiş, sevgi ve şefkati kovmuş musunuz yüreklerinizden? “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” bencilliğinde misiniz? Fakat unutmayın ki her geçen gün sizin desteğinizle beslenen o yılan söylemlerinizi değiştirdiğinizde, kendisinden desteğinizi kestiğinizde size de dokunacaktır.

Dünyada ‘Birleşmiş Milletler’ adında bir teşkilat var. Görevi; barışı, güvenliği ve evrensel diyaloğu sağlamak… Şatafatlı bir yapısı olduğunu bildiğimiz teşkilat, aslında hiçbir icraat yap(a)mıyor. Gazze sancısını dindiremiyor. Bağlayıcı kararlar alamıyor. Hatta İsrail’i kınayıcı bir bildiri bile yayınlayamıyor. Çünkü BM’de ABD’nin ve İsrail’in güçlü lobisi var.

İsrail’in Filistin’de yaptığı insanlık dışı uygulamalar Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Ülkemizin hemen her gün bir şehrinde İsrail’i tel’in mitingleri düzenleniyor. Bu mitinglerden biri de geçen hafta sonu Pazar günü Trabzon Belediye Meydanı’nda düzenlendi. Ortalık mahşer yerini andırıyordu. Şehirdeki sivil toplum örgütleri, partiler, dernek ve vakıflar tarafından organize edilen mitingde İsrail’e duyulan nefret gür bir sesle dünyaya haykırıldı. Konuşmalar yapıldı, sloganlar atıldı, Filistin acısına tercüman olan şiirler okundu. Filistinli bir genç de yaşanan acılara dair duygu ve düşüncelerini ifade etti. Mitingde her düşünceden insan yan yana ve omuz omuzaydı. Partiler vardı ama siyaset yoktu. Bu tabloyu özlemiştik çok…

Hiç yorum yok: