6 Mart 2009 Cuma

İlahiyatçı-Yazar Vehbi Yıldız'ı Dinlerken..

M.NİHAT MALKOÇ

Peygamber Efendimizin doğum yıldönümünü ümmetçe idrak ediyoruz. 14 asır evvel dünyayı şereflendiren o büyük insanın bütün insanlığa getirdiği evrensel mesajı bir kez daha hatırlıyoruz. Bu vesileyle ülke genelinde konferanslar ve sohbetler düzenleniyor. Hak dostları il il dolaşarak Resulullah’a dair bilgi ve duygularını bütün insanlarla paylaşarak onu daha iyi tanımamızı ve sevmemizi sağlıyorlar. İşte bu çerçevede 06 Mart 2009 Cuma günü akşamı Gülbahar Hatun Koleji’nde Vehbi Yıldız’ın Hz. Muhammed(sav) konulu bir konferansı vardı. Konferans başlamadan evvel Kur’an-ı Kerim okundu. Salon tıklım tıklım dolmuştu. Kur’an tilavetinin ardından araştırmacı-yazar Vehbi Yıldız kürsüye gelerek dinleyenlerini selamladı. Konferansta neler anlatıldığına geçmeden evvel konuşmacı hakkında birkaç bilgi vereyim.

Vehbi Yıldız, ilahiyat eğitimi almış bir araştırmacı-yazardır. Uzun yıllardan beri İslam hizmetinde yoğun çaba göstermektedir. Trabzon’da da uzun yıllar görev yapmıştır. “Düşün, Anla ve Ağla”, “Değer Ölçüsü–1”, “Değer Ölçüsü–2”, “İrfan Ordusu”, “Başarılı Eğitimcinin El Kitabı İrfan Ordusu”, “İlham Kaynakları”, “Aklın Gözyaşları”, “Hidayet Yıldızları”, “Hakikat Güneşi” adlı kitapları Nil Yayınları arasında yayınlanmıştır. Eserlerinde önemli dinî meselelere değinerek okuyucuyu aydınlatmıştır. O aynı zamanda bir Hakk ve Peygamber aşığı… Türkiye’yi baştanbaşa dolaşıp Peygamber Efendimizi gür sesiyle insanlara anlatıyor. Gülbahar Hatun Koleji Konferans Salonu’nda da konu Resulullah ve onun evrensel mesajıydı. Bir buçuk saatlik konuşmasında Hz. Muhammed(sav)’ı özellikle insanî boyutuyla anlattı. Onun insanlar için hem dünyada, hem de ahrette büyük bir şefaatçi olduğu gerçeğine değindi. Günümüzün tehlikelerini ve bunlardan korunma yollarını dile getrdi. Daha çok şeyler söyledi, konuşmasını güzel bir dua ile tamamladı. Sözlerinden bir kısmını aşağıya almak istiyorum:

“Hz. Muhammed(sav) insanlığın dibe vurduğu cahiliye devrinde Arap Yarımadasına bir güneş gibi doğdu. O dönemde insanlar yolunu iyice şaşırmıştı. Çamura batmıştı her ne varsa. Allah hiçbir zaman insanlığı peygambersiz, rehbersiz bırakmamıştır. İşte bu durumdaki insanları da peygambersi bırakmamıştır. Yüce Allah, Hz. Muhammed(sav)’i sadece Araplara değil, son peygamber olarak bütün insanlığa bir elçi olarak göndermiştir. Cebrail vasıtasıyla son ilahî hak kitap olan Kur’an-ı Kerim’i de bir hidayet kaynağı olarak yeryüzüne indirmiştir.

Peygamber Efendimiz şefkat ve merhamet duygularıyla dolu emsalsiz bir insandı. Onun inanan ve inanmayanlara hep faydası, şefkati ve merhameti olmuştur. İnsanlara hep sevgiyle ve güler yüzle yaklaşmıştır. İnsanların onun getirdiği dine bu kadar teveccüh etmesinin sebebi de bu şefkat ve merhamet duygularıydı. O, yaşadıkça hiç kimseyi kırmamıştır. Kendisine galiz küfürler edenlere bile bir kötü söz söylememiştir. Mübarek dişi Uhud Savaşı’nda kırılmış, ağzı kan içinde kalmıştır. Müşriklere beddua etmesini söyleyenlere “Ben insanlığa rahmet Peygamberi olarak gönderildim, lanet isteyici olarak değil” demiştir.

Resulullah’ın ümmetine düşkünlüğü dillere destandır. O dünyadayken ümmetine hep şefkat ve merhamet duygularıyla yaklaştı. O büyük insan ahrette de ümmetine şefaat edecektir inşallah… Diğer peygamberler ‘nefsi nefsi’ derken o ‘ümmeti ümmeti’ diyecektir. Resulullah ümmetinin kurtuluşu için Allah’a yalvarmıştır hep… Kıyamette de ilk o dirilecek ve ‘Nerde benim ümmetim?’ diyecektir. Ümmetinin günahlarını bile üzerine almak isteyecektir.

Günümüzde çok zor şartlar altında yaşayan bir ümmet var. İnsanlık inançlarından uzaklaşmış… Dini değerler çoktan unutulmuş… Fakat böyle bir ortamda bir gençlik doğuyor çok şükür… Maneviyatla iç içe büyüyen bu gençlik sizin eserinizdir. Böyle bir ortamda büyüyen ve yetişen bu gençliği siz imar ve inşa ettiniz. Çok şükür ki bir kısım gençlik azgın tavırlar sergilerken bir kısım gençlik de Resulullah’ın sünneti yolunda ilerliyor. Bu gençlerin bu kadar düzgün yaşaması sizlerin sayesindedir. Allah hizmetlerinizi kabul ve makbul eylesin.

Vehbi Yıldız bir güzel insan… Hayatını hizmete adamış bir yürek… Kitaplar yazıyor, irşat sohbetleri yapıyor, Anadolu’yu baştanbaşa dolaşıyor. Allah razı olsun kendisinden…

Hiç yorum yok: