19 Ocak 2008 Cumartesi

Tevfik Serdar Anadolu Lisesi’nin Semender Dergisi

M.NİHAT MALKOÇ

Türkiye’de ne dergiler geldi geçti kültür sanat hayatından. Bunların bir kısmı kalıcı olsa da, çoğu matbuat mezarlığındaki yerini aldı. Öyle de olsa hepsi yayınlandıkları sürece hayatımıza renk ve ahenk kazandırdılar. Dergiler bir mektep gibidir. Bu mekteplerde yetişiyor kalem erbapları. Onun içindir ki yayın hayatına başlayan her dergi beni heyecanlandırır.

Geçenlerde Tevfik Serdar Anadolu Lisesi’nin dergisi elime geçti. Daha doğrusu bu okulun Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenlerinden değerli arkadaşım Hasan Çelik dergiyi bana gönderdi. Büyük bir ilgi ve heyecanla derginin sayfalarını çevirmeye başladım. Fakat daha evvel, derginin ismi dikkatimi çekti. Dergiye “Semender” adını koymuşlar. “Semender” sözlükte “Semendergillerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan (Salamandra)… Ateşte yanmadığına, hatta ateşi söndürdüğüne inanılan efsanevî hayvan…” anlamlarına karşılık geliyor. Hayli ilginç bir isim bulmuşlar. Kanaatimce bu kelimenin yukarıdaki anlamlarından ikincisi onları etkilemiş, onun için bu adı tercih etmişler. “Ateşte yanmamak, ateşi söndürmek” anlamları kelimeyi çekici kılıyor.

İsimlere fazla takılıp kalmamak gerekir. Fakat şahsen bu ismi tuttum, iyi düşünülmüş… Derginin kapağını açtığımızda Semender’in Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çelik’in “Sunuş” yazısıyla karşılaşıyoruz. Bu yazıda derginin bu ayki içeriğinden bahsediyor. Öncelikle şunu söyleyeyim ki elimdeki nüsha, derginin ikinci sayısı oluyor. Birinci sayısından haberim olmadı. Olsun, yine de bu kıymetli dergiyi tanımakta geç kalmış sayılmam.

Derginin ilk sayfasında Tevfik Serdar Anadolu Lisesi’nin Marşı’nı görüyoruz. Şunu söyleyim ki okul marşı biraz dağınık geldi bana. Daha derin ve derli toplu bir marş olabilirdi. Fakat bugüne kadar böyle gelmişse bunun üzerinde konuşmak bize düşmez. Dergide Atatürk’le ilgili yazılara, üniversite ve meslek tanıtımlarına rastlıyoruz. Bu arada okulun daha çok 11. sınıf öğrencilerinin şiirlerine yer verilmiş. Şiirleri okuyunca çocuklarda şiirsel bir altyapının olduğunu gördüm ve gelecek adına sevindim. Tarihle ilgili bölümde yer alan “Bedeli Çanakkale’de Ödenecek” başlıklı gerçek hikâye okunmaya değer…

“Semender” dergisi bahsi geçen okulun öğrenci ve öğretmenlerince, ortak akılla hazırlanıyor. Yani öğrencilerin dergiye katkısı büyük… Zaten öğrencinin desteklemediği, yazılarıyla beslemediği bir derginin anlam ve önemi de yoktur. Bu dergide benim Derecik İlköğretim Okulu’ndan öğrencim olan Ensar Kılıç da aktif olarak görev yapıyor. Ensar geçen ay “İnsan Hakları” konulu şiir yazma yarışmasında Trabzon birincisi olmuştu. Ben de, bir başka öğrencim ikinci olduğu için ödül törenine gitmiştim. Öğrencimi ödülünü almak üzere törene götürmüştüm. Derecik İlköğretim Okulu’ndan öğrencim olan Ensar’ın bu şiir yarışmasında birinci olduğunu orada öğrenmiş ve çok mutlu olmuştum. İnsan haklarıyla ilgili bu şiir de derginin orta sayfalarında yer alıyor. Ensar’dan gelecekte güzel eserler bekliyoruz.

Semender dergisinin ilerleyen sayfalarında eğitici, öğretici, eğlendirici sayfalar da var. Dergide başta edebiyat öğretmenleri olmak üzere, öğretmenlerin de birbirinden güzel yazı ve şiirleri yer alıyor. Bunlar arasında Dilek Daş’ın tiyatro konulu denemesini, Hülya Çolak, F. Buket Pehlivan’ın şiirlerini, Kemal Hindistan’ın mektubunu ve Hasan Çelik’in hikâyesini özellikle zikretmek istiyorum. Bu arkadaşlarımız yazı ve şiirleriyle öğrencilere güzel bir model oluyorlar. Özellikle değerli arkadaşım, gayretli ve maharetli insan Hasan Çelik’in öyküsünü çok beğendiğimi, özgün bir anlatımı olduğunu söylemek istiyorum. Hasan Bey gibi bir öğretmeni olan okulun sırtı yere gelmez. Her okula bir Hasan Çelik lazım.

Son yıllarda Trabzon’da pek çok okul dergisi çıkıyor। Semender de bunlardan birisi… Trabzon Tevfik Serdar Anadolu Lisesi Kütüphanecilik ve Kültür Edebiyat Kulübü tarafından çıkarılan Semender dergisi, içeriği ve sayfa düzeni kalitesiyle okul dergileri arasında dikkatleri üzerine çekiyor. Dergiler için önemli olan devamlılıktır. Temennim odur ki Semender dergisi kalıcı olsun. Ömrü saman alevinin ömrü gibi kısa olmasın.

Hiç yorum yok: