13 Mayıs 2008 Salı

İnternet Medyası

M.NİHAT MALKOÇ

Zaman pek çok şeyi değiştiriyor hayatımızda. Değişmeyen tek şey kaldı hayatımızda; o da değişim… Değişime direnenler de zamanla değişmek zorunda kaldılar. Teknolojik gelişmeler sınır tanımıyor. Dünyada ve Türkiye’de internet iletişim ağı kurulalı beri alışkanlıklarımızda ve ilgi alanlarımızda çok köklü değişimler oldu. İnternet, hayatımızı değiştirdi. Artık dünya bir tık ötemizde duruyor. Bir tuşla milyarlarca sayfaya ulaşabiliyorsunuz. İster bilgi, ister belge, isterse haber olsun; aklınıza gelen her şey yanı başınızda. Ciltler dolusu kitap bir portalda toplanabiliyor. Bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Öğrenmek ve araştırmak isteyen meraklıların işi iyice kolaylaştı günümüzde.

Günümüzde internet medyası kısıtlı imkânlarla çok büyük atılımlar gerçekleştiriyor. Sanal ortamda onlarca haber sitesi var. Bu sitelerin bir kısmı sağlıklı bir altyapıya sahip değil. Bazıları kopyala yapıştır yaparken, bazıları işlerini hakkıyla yapıyorlar. İnternette yayın yapan gazeteler ve haber siteleri görsel ve yazılı basınla başa baş mücadele edecek güce eriştiler. Türkiye internetle tanışalı beri 16 yıl geçti. Bu süre içerisinde Türkçe portallar akıl almaz miktarda arttı. Fakat içerik konusunda bu zenginliği ve çeşitliliği henüz göremedik. İçerik açısından güven vermeyen, yanlış yönlendirmelerde bulunan sitelerin sayısı hiç de az değil. Bunu önlemek için internetin denetlenmesi, acilen belli bir nizama kavuşturulması gerekir. Bu konuda ülke olarak bir arpa boyu yol alamadık, üstelik bu hususta çok da geç kaldık. Batılı ülkeler bu meseleyi çoktan hallettiler; internetteki başıboşluğun önüne geçtiler. Ülke olarak bizdeki internetin de bir etik kurulu oluşturulmalıdır. Bu alana bir düzen verilmelidir. Canı isteyen kafasına göre site kurup insanları yanlış yönlendirmemelidir.

Teknolojinin ışık hızıyla gelişimini sürdürdüğü, hayatın iyice kolaylaştığı, bilgiye ulaşma imkânlarının görülmemiş bir biçimde arttığı bu uzay çağında internetin gücünü hiç kimse inkâr edemez. İnterneti kötü bir vasıta olarak göstermek haksızlıktır. Yerinde kullanılırsa bu bir nimettir aslında. Fakat bu nimeti kötü emellerine alet edenlerin sayısı da az değildir günümüzde. Bıçak misalidir internet... Nasıl ki bıçak usta bir cerrahın elinde hayat kurtarıp, bir katilin elinde hayatları söndürüyorsa işte internette iyi niyetli kişilerin elinde faydalı bir araç olurken kötülerin elinde ahlak kirliliğine dönüşebiliyor. Bu yüzden internetin kısa zamanda kontrol altına alınması gerekir. Başıboşluk her zaman felaket getirir.

İnternetin zararlarına karşı millet olarak köklü önlemler almalıyız. Her şeyden evvel devleti idare edenlerin kısa zamanda internetle ilgili açık, net ve ayrıntılı bir kanun çıkarması gerekir. Bunun yanında vatandaşlar olarak da duyarlı olmalıyız. İnternetin zararlı etkilerine karşı milletçe topyekûn mücadele etmeliyiz. Öncelikle otokontrol gerçekleştirilmelidir. Çünkü hepimiz bu gemide yolcuyuz. Gemi batarsa hepimiz zarar görürüz. İnternette sansür olmasın ama insanlar da bu milletin hassasiyetleriyle oynamasın. Bizi biz yapan ahlakî değerlerimizi yok farz edenlere fırsat vermeyelim. Çocuklarımızın çizgiyi aşmalarına göz yummayalım.

Türkiye’de öncelikli olarak yapılması gereken şey internet altyapısını güçlendirmektir. Ülkemizde internet altyapısı sanıldığı kadar güçlü değildir. Çünkü devletin bu alanda attığı ciddi adımlar yoktur. Ferdi çalışmalar da yetersizdir. Bir gün bu altyapı iflas ederse, çökerse hepimiz bu enkazın altında kalırız. Geniş bant internet erişimi, internet ve bilgisayar kullanımı konusunda gelinen nokta küçümsenemez ama kat edilecek ciddi yollar ve alacağımız önlemler vardır. Bizler pek çok konuda gösterdiğimiz dağınıklığı ve başıboşluğu internet konusunda da gösterdik. Kısa zamanda bu açığımızı telafi etmeliyiz. İnterneti geniş kitlelere yaymalıyız.

Yakın bir gelecekte kâğıdın pabucu dama atılabilir। Artık her şey internetten gerçekleştiriliyor. Banka işlemleri, çeşitli ödemeler, siparişler hep bu yolla yapılıyor. Ciltler dolusu eser bir programa sığdırılabiliyor. Evlerdeki kitap yığınları internet sayesinde erimeye başladı bile. Kimse eskisi kadar kitap almıyor. Ansiklopediler tercih edilmiyor. İnternet evlerimizdeki ve hayatımızdaki yükü iyice hafifletti. İnternet yeni bir hayat demek!...

Hiç yorum yok: